١١

Allah'a eş koşanlara sor: Kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa Bizim yarattığımız gökleri yaratmak mı? Aslında Biz kendilerini özlü ve yapışkan çamurdan yaratmışızdır.

Turkish Translation(Diyanet)

١٢
Evet; sen onlara şaşıyorsun, onlar da seni alaya alıyorlar.

Turkish Translation(Diyanet)

١٣
Onlara öğüt verildiğinde öğüt dinlemezler.

Turkish Translation(Diyanet)

١٤
Bir mucize gördüklerinde onu eğlenceye alırlar.

Turkish Translation(Diyanet)

١٥
"Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?" derler.

Turkish Translation(Diyanet)

١٦
"Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?" derler.

Turkish Translation(Diyanet)

١٧
"Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?" derler.

Turkish Translation(Diyanet)

١٨
De ki: "Evet hem de zelil ve hakir olarak."

Turkish Translation(Diyanet)

١٩
Tek bir çığlık. Hemen bakıp kalırlar.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٠
Şöyle derler: "Vay bize! İşte bu ceza günüdür."

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders