١١١

Doğrusu o, inanmış kullarımızdandı.

Turkish Translation(Diyanet)

١١٢
Ona, iyilerden olan İshak'ı peygamber olarak müjdeledik.

Turkish Translation(Diyanet)

١١٣
Kendisini ve İshak'ı mübarek kıldık; ikisinin soyundan iyi olan da vardır, açıktan açığa kendisine yazık eden de vardır.

Turkish Translation(Diyanet)

١١٤
And olsun ki Musa ve Harun'a da iyilikte bulunmuştuk.

Turkish Translation(Diyanet)

١١٥
İkisini ve milletlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.

Turkish Translation(Diyanet)

١١٦
Onlara yardım etmiştik de üstün gelmişlerdi.

Turkish Translation(Diyanet)

١١٧
Her ikisine de, apaçık anlaşılan bir Kitap vermiştik.

Turkish Translation(Diyanet)

١١٨
Her ikisini de doğru yola eriştirmiştik.

Turkish Translation(Diyanet)

١١٩
Sonra gelenler içinde "Musa ve Harun'a selam olsun" diye iyi birer ün bıraktık.

Turkish Translation(Diyanet)

١٢٠
Sonra gelenler içinde "Musa ve Harun'a selam olsun" diye iyi birer ün bıraktık.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders