١١

Musa ateşin yanına gelince: "Ey Musa!" diye seslenildi:

Turkish Translation(Diyanet)

١٢
"Ben şüphesiz senin Rabbinim; ayağındakileri çıkar; çünkü sen, kutsal bir vadi olan Tuva'dasın."

Turkish Translation(Diyanet)

١٣
"Ben seni seçtim; artık vahyolunanları dinle."

Turkish Translation(Diyanet)

١٤
"Şüphesiz Ben Allah'ım, Benden başka tanrı yoktur; Bana kulluk et; Beni anmak için namaz kıl."

Turkish Translation(Diyanet)

١٥
Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını gizli tuttuğum kıyamet mutlaka gelecektir.

Turkish Translation(Diyanet)

١٦
"Buna inanmayan ve hevesine uyan kimse seni ondan alıkoymasın, yoksa helak olursun."

Turkish Translation(Diyanet)

١٧
"Ey Musa! Sağ elindeki nedir?"

Turkish Translation(Diyanet)

١٨
Musa: "O benim değneğimdir, ona dayanırım, onunla davarıma yaprak silkerim, ondan daha birçok işlerde faydalanırım" dedi.

Turkish Translation(Diyanet)

١٩
Allah: "Ey Musa! Bırak onu" dedi.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٠
Bırakınca, değnek hemen, koşan bir yılan oluverdi.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders