فَفَرَرۡتُ
مِنكُمۡ
لَمَّا
خِفۡتُكُمۡ
فَوَهَبَ
لِي
رَبِّي
حُكۡمٗا
وَجَعَلَنِي
مِنَ
ٱلۡمُرۡسَلِينَ
٢١

Musa: "O işi kasden yaptımsa sapıklardan biri sayılırım. Bu yüzden sizden korkunca aranızdan kaçtım. Sonra, Rabbim bana hikmet verip, beni peygamber yaptı. Başıma kaktığın bu nimet, İsrailoğullarını kendine köle ettiğinden ötürüdür" dedi.

— Turkish Translation(Diyanet)

وَتِلۡكَ

نِعۡمَةٞ

تَمُنُّهَا

عَلَيَّ

أَنۡ

عَبَّدتَّ

بَنِيٓ

إِسۡرَٰٓءِيلَ

٢٢

Musa: "O işi kasden yaptımsa sapıklardan biri sayılırım. Bu yüzden sizden korkunca aranızdan kaçtım. Sonra, Rabbim bana hikmet verip, beni peygamber yaptı. Başıma kaktığın bu nimet, İsrailoğullarını kendine köle ettiğinden ötürüdür" dedi.

— Turkish Translation(Diyanet)

قَالَ

فِرۡعَوۡنُ

وَمَا

رَبُّ

ٱلۡعَٰلَمِينَ

٢٣

Firavun: "Alemlerin Rabbi de nedir?" dedi.

— Turkish Translation(Diyanet)

قَالَ

رَبُّ

ٱلسَّمَٰوَٰتِ

وَٱلۡأَرۡضِ

وَمَا

بَيۡنَهُمَآۖ

إِن

كُنتُم

مُّوقِنِينَ

٢٤

Musa: "Kesin olarak inanacaksanız, bilin ki O göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir" dedi.

— Turkish Translation(Diyanet)

قَالَ

لِمَنۡ

حَوۡلَهُۥٓ

أَلَا

تَسۡتَمِعُونَ

٢٥

Yanında bulunanlara: "İşitmiyor musunuz?" dedi.

— Turkish Translation(Diyanet)

قَالَ

رَبُّكُمۡ

وَرَبُّ

ءَابَآئِكُمُ

ٱلۡأَوَّلِينَ

٢٦

"O sizin de Rabbiniz, önce geçmiş atalarınızın da Rabbidir" dedi.

— Turkish Translation(Diyanet)

قَالَ

إِنَّ

رَسُولَكُمُ

ٱلَّذِيٓ

أُرۡسِلَ

إِلَيۡكُمۡ

لَمَجۡنُونٞ

٢٧

Firavun, çevresindekilere: "Size gönderilen peygamberiniz şüphesiz delidir" dedi.

— Turkish Translation(Diyanet)

قَالَ

رَبُّ

ٱلۡمَشۡرِقِ

وَٱلۡمَغۡرِبِ

وَمَا

بَيۡنَهُمَآۖ

إِن

كُنتُمۡ

تَعۡقِلُونَ

٢٨

Musa: "Eğer akledebilen kimselerseniz bilin ki O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir" dedi.

— Turkish Translation(Diyanet)

قَالَ

لَئِنِ

ٱتَّخَذۡتَ

إِلَٰهًا

غَيۡرِي

لَأَجۡعَلَنَّكَ

مِنَ

ٱلۡمَسۡجُونِينَ

٢٩

Firavun: "Benden başkasını tanrı edinirsen, and olsun ki seni zindanlık ederim" dedi.

— Turkish Translation(Diyanet)

قَالَ

أَوَلَوۡ

جِئۡتُكَ

بِشَيۡءٖ

مُّبِينٖ

٣٠

Musa: "Sana apaçık bir şey getirmiş isem de mi?" dedi.

— Turkish Translation(Diyanet)

İpucu: ile gezinmeyi deneyinctrlK

60Al-Mumtahanah

74Al-Muddaththir

83Al-Mutaffifin

Notes placeholders