وَمَا
يَنۢبَغِي
لَهُمۡ
وَمَا
يَسۡتَطِيعُونَ
٢١١

Bu onlara düşmez, zaten güçleri de yetmez.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:212

إِنَّهُمۡ

عَنِ

ٱلسَّمۡعِ

لَمَعۡزُولُونَ

٢١٢

Doğrusu onlar vahyi dinlemekten uzak tutulmuşlardır.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:213

فَلَا

تَدۡعُ

مَعَ

ٱللَّهِ

إِلَٰهًا

ءَاخَرَ

فَتَكُونَ

مِنَ

ٱلۡمُعَذَّبِينَ

٢١٣

O halde sakın Allah'ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarma, yoksa azap göreceklerden olursun.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:214

وَأَنذِرۡ

عَشِيرَتَكَ

ٱلۡأَقۡرَبِينَ

٢١٤

Önce en yakın hısımlarını uyar.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:215

وَٱخۡفِضۡ

جَنَاحَكَ

لِمَنِ

ٱتَّبَعَكَ

مِنَ

ٱلۡمُؤۡمِنِينَ

٢١٥

Sana uyan müminleri kanatların altına al.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:216

فَإِنۡ

عَصَوۡكَ

فَقُلۡ

إِنِّي

بَرِيٓءٞ

مِّمَّا

تَعۡمَلُونَ

٢١٦

Sana başkaldırırlarsa: "Yaptıklarınızdan uzağım" de.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:217

وَتَوَكَّلۡ

عَلَى

ٱلۡعَزِيزِ

ٱلرَّحِيمِ

٢١٧

Senin kalkıp namaz kılanlar arasında bulunduğunu gören, güçlü ve merhametli olan Allah'a güven. Doğrusu O işitir ve bilir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:218

ٱلَّذِي

يَرَىٰكَ

حِينَ

تَقُومُ

٢١٨

Senin kalkıp namaz kılanlar arasında bulunduğunu gören, güçlü ve merhametli olan Allah'a güven. Doğrusu O işitir ve bilir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:219

وَتَقَلُّبَكَ

فِي

ٱلسَّٰجِدِينَ

٢١٩

Senin kalkıp namaz kılanlar arasında bulunduğunu gören, güçlü ve merhametli olan Allah'a güven. Doğrusu O işitir ve bilir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:220

إِنَّهُۥ

هُوَ

ٱلسَّمِيعُ

ٱلۡعَلِيمُ

٢٢٠

Senin kalkıp namaz kılanlar arasında bulunduğunu gören, güçlü ve merhametli olan Allah'a güven. Doğrusu O işitir ve bilir.

— Turkish Translation(Diyanet)

İpucu: ile gezinmeyi deneyinctrlK

Notes placeholders

وَمَايَنۢبَغِيلَهُمۡوَمَايَسۡتَطِيعُونَ٢١١

وَمَا
يَنۢبَغِي
لَهُمۡ
وَمَا
يَسۡتَطِيعُونَ
٢١١