فَسَوۡفَ
يَدۡعُواْ
ثُبُورٗا
١١

Ama amel defteri kendisine arkasından verilen kimse: "Mahvoldum" diye bağırır ve çılgın alevli cehenneme girer.

— Turkish Translation(Diyanet)

84:12

وَيَصۡلَىٰ

سَعِيرًا

١٢

Ama amel defteri kendisine arkasından verilen kimse: "Mahvoldum" diye bağırır ve çılgın alevli cehenneme girer.

— Turkish Translation(Diyanet)

84:13

إِنَّهُۥ

كَانَ

فِيٓ

أَهۡلِهِۦ

مَسۡرُورًا

١٣

Çünkü o, dünyada, adamlarının yanında iken zevk içindeydi.

— Turkish Translation(Diyanet)

84:14

إِنَّهُۥ

ظَنَّ

أَن

لَّن

يَحُورَ

١٤

Zira; o, bir daha dirilip dönmeyeceğini sanmıştı.

— Turkish Translation(Diyanet)

84:15

بَلَىٰٓۚ

إِنَّ

رَبَّهُۥ

كَانَ

بِهِۦ

بَصِيرٗا

١٥

Bilin ki, Rabbi onu şüphesiz görmekteydi.

— Turkish Translation(Diyanet)

84:16

فَلَآ

أُقۡسِمُ

بِٱلشَّفَقِ

١٦

Akşamın alaca karanlığına and olsun;

— Turkish Translation(Diyanet)

84:17

وَٱلَّيۡلِ

وَمَا

وَسَقَ

١٧

Geceye ve gecenin içinde olan şeylere and olsun;

— Turkish Translation(Diyanet)

84:18

وَٱلۡقَمَرِ

إِذَا

ٱتَّسَقَ

١٨

Dolunay halindeki aya and olsun ki:

— Turkish Translation(Diyanet)

84:19

لَتَرۡكَبُنَّ

طَبَقًا

عَن

طَبَقٖ

١٩

Şüphesiz siz bir durumdan diğerine uğratılacaksınız. (tabakadan tabakaya bineceksiniz)

— Turkish Translation(Diyanet)

84:20

فَمَا

لَهُمۡ

لَا

يُؤۡمِنُونَ

٢٠

Onlara ne oluyor da inanmıyorlar?

— Turkish Translation(Diyanet)

İpucu: ile gezinmeyi deneyinctrlK

Notes placeholders

فَسَوۡفَيَدۡعُواْثُبُورٗا١١

فَسَوۡفَ
يَدۡعُواْ
ثُبُورٗا
١١