٢١

De ki: "Ben size zarar vermeye de iyilik yapmaya da kadir değilim."

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٢
De ki: "Beni kimse Allah'a karşı savunamaz ve ben O'ndan başka bir sığınak bulamam."

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٣
"Benim yaptığım yalnız, Allah katından olanı, O'nun gönderdiklerini tebliğdir. Allah'a ve Peygamberine kim karşı gelirse ona, içinde sonsuz ve temelli kalınacak cehennem ateşi vardır."

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٤
Sonunda, kendilerine söz verileni gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha güçsüz ve sayısının daha az olduğunu bileceklerdir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٥
De ki: Size söz verilen yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun süreli mi kılmıştır ben bilmem."

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٦
Görülmeyeni bilen Allah, görülmeyene kimseyi muttali kılmaz.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٧
Ancak peygamberlerden, bildirmek istediği bunun dışındadır. Rablerinin bildirilerini tebliğ etmelerini ortaya koymak için her peygamberin önünden ve ardından gözcüler salar; onların yaptıklarını ilmiyle kuşatır ve herşeyi bir bir sayar.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٨
Ancak peygamberlerden, bildirmek istediği bunun dışındadır. Rablerinin bildirilerini tebliğ etmelerini ortaya koymak için her peygamberin önünden ve ardından gözcüler salar; onların yaptıklarını ilmiyle kuşatır ve herşeyi bir bir sayar.

— Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders