١١

Onlar, kıyamet gününü yalanlamış olanlardır.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٢
Oysa onu mütecaviz günahkardan başka kimse yalanlamaz.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٣
Ona ayetlerimiz okunduğu zaman "Öncekilerin masalları" der.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٤
Hayır, hayır; onların kazandıkları kalblerini paslandırıp körletmiştir.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٥
Hayır; doğrusu onlar o gün, Rablerinden yoksun kalacaklardır.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٦
Sonra onlar, şüphesiz, cehenneme gireceklerdir.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٧
Sonra da: "yalanlayıp durduğunuz işte budur" denecektir.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٨
Ama iyilerin defteri yüksek katlardadır.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٩
O yüksek katların ne olduğunu sen bilir misin?

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٠
O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitapdır.

— Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders