١١

Gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٢
Ey inkarcılar! Onun gördüğü şey hakkında kendisi ile tartışır mısınız?

— Turkish Translation(Diyanet)

١٣
And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٤
And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٥
Orada Me'va cenneti vardır.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٦
Sidre'yi bürüyen bürüyordu.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٧
Gözü oradan ne kaydı ve ne de onu aştı.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٨
And olsun ki Rabbinin varlığının büyük delillerini gördü.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٩
Ey inkarcılar! Şimdi Lat, Uzza ve bundan başka üçüncüleri olan Menat'ın ne olduğunu söyler misiniz?

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٠
Ey inkarcılar! Şimdi Lat, Uzza ve bundan başka üçüncüleri olan Menat'ın ne olduğunu söyler misiniz?

— Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders