٣١

Bu sınırları aşmak isteyenler, işte onlar, aşırı gidenlerdir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٢
Emanetlerini ve sözlerini yerine getirenler,

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٣
Şahidliklerini gereği gibi yapanlar,

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٤
Namazlarına riayet edenler,

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٥
İşte onlar, cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٦
İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٧
İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٨
Onlardan herbiri nimet bahçesine konulacağını mı umuyor?

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٩
Hayır; doğrusu onları kendilerinin de bildikleri şeyden yaratmışızdır.

— Turkish Translation(Diyanet)

٤٠
Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.

— Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders