٢١

Bir iyiliğe uğrarsa onu herkesten meneder;

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٢
Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٣
Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٤
Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٥
Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٦
Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٧
Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٨
Doğrusu Rablerinin azabından kimse güvende değildir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٩
Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٠
Eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten koruyanlar, doğrusu bunlar yerilmezler.

— Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders