١١

O kimse ölüp ateşe yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٢
Bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٣
Şüphesiz ahiret de, dünya da Bizimdir.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٤
Sizi alevler saçan ateşle uyardım;

— Turkish Translation(Diyanet)

١٥
Oraya, yalanlayıp yüz çevirmiş olan o en azgından başkası yaslanmaz.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٦
Oraya, yalanlayıp yüz çevirmiş olan o en azgından başkası yaslanmaz.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٧
Arınmak için malını veren, en çok sakınan kimse ise ondan uzak tutulur.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٨
Arınmak için malını veren, en çok sakınan kimse ise ondan uzak tutulur.

— Turkish Translation(Diyanet)

١٩
O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için değil, ancak yüce Rabbinin hoşnudluğunu (rızasını) gözeterek yapmıştır.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٠
O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için değil, ancak yüce Rabbinin hoşnudluğunu (rızasını) gözeterek yapmıştır.

— Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders