٥١

Sura üflenince, kabirlerinden Rablerine koşarak çıkarlar.

Turkish Translation(Diyanet)

٥٢
"Vah halimize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı?" derler. Onlara: "İşte Rahman olan Allah'ın vadettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi" denir.

Turkish Translation(Diyanet)

٥٣
Tek bir çığlık kopar, hepsi, hemen huzurumuza getirilmiş olur.

Turkish Translation(Diyanet)

٥٤
Artık bugün kimseye hiçbir haksızlıkta bulunulmaz. İşlediklerinizden başkasıyla karşılık görmezsiniz.

Turkish Translation(Diyanet)

٥٥
Doğrusu bugün, cennetlikler eğlenceyle meşguldürler.

Turkish Translation(Diyanet)

٥٦
Onlar ve eşleri gölgeliklerde, tahtlar üzerine yaslanmışlardır.

Turkish Translation(Diyanet)

٥٧
Orada meyveler ve her istedikleri onlarındır.

Turkish Translation(Diyanet)

٥٨
Merhametli olan Rab katından onlara selam vardır.

Turkish Translation(Diyanet)

٥٩
Allah şöyle buyurur: Ey suçlular! Bugün müminlerden ayrılın. Ey insanoğulları! Ben size, şeytana tapmayın, o sizin için apaçık bir düşmandır, Bana kulluk edin, bu doğru yoldur, diye bildirmedim mi?

Turkish Translation(Diyanet)

٦٠
Allah şöyle buyurur: Ey suçlular! Bugün müminlerden ayrılın. Ey insanoğulları! Ben size, şeytana tapmayın, o sizin için apaçık bir düşmandır, Bana kulluk edin, bu doğru yoldur, diye bildirmedim mi?

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders