٦١

Allah şöyle buyurur: Ey suçlular! Bugün müminlerden ayrılın. Ey insanoğulları! Ben size, şeytana tapmayın, o sizin için apaçık bir düşmandır, Bana kulluk edin, bu doğru yoldur, diye bildirmedim mi?

Turkish Translation(Diyanet)

٦٢
And olsun ki, o sizden nice nesilleri saptırmıştı, akletmez miydiniz?

Turkish Translation(Diyanet)

٦٣
İşte bu, size söz verilen cehennemdir.

Turkish Translation(Diyanet)

٦٤
Bugün, inkarcılığınıza karşılık oraya girin.

Turkish Translation(Diyanet)

٦٥
İşte o gün ağızlarını mühürleriz, Bizimle elleri konuşur, ayakları da yaptıklarına şahidlik eder.

Turkish Translation(Diyanet)

٦٦
Dilesek, gözlerini kör ederdik de yol bulmağa çalışırlardı. Nasıl görebilirlerdi?

Turkish Translation(Diyanet)

٦٧
Dilesek, onları oldukları yerde dondururduk da, ne ileri gidebilirler ve ne de geri dönebilirlerdi.

Turkish Translation(Diyanet)

٦٨
Uzun ömürlü yaptığımızın hilkatini tersine çevirmişizdir. Akletmezler mi?

Turkish Translation(Diyanet)

٦٩
Biz ona şiir öğretmedik, zaten ona gerekmezdi. Bu bir öğüt ve apaçık Kuran'dır.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٠
Diri olan kimseyi uyarsın ve verilen söz de inkarcıların aleyhine çıksın.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders