٢١

"Sizden bir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadırlar."

Turkish Translation(Diyanet)

٢٢
"Beni yaratana ne diye kulluk etmeyeyim? Siz de O'na döneceksiniz."

Turkish Translation(Diyanet)

٢٣
"O'nu bırakıp da tanrılar edinir miyim? Eğer Rahman olan Allah bana bir zarar vermek isterse, o tanrıların şefaati bana fayda vermez, beni kurtaramazlar."

Turkish Translation(Diyanet)

٢٤
"Doğrusu o takdirde apaçık bir sapıklık içinde olurum."

Turkish Translation(Diyanet)

٢٥
"Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin."

Turkish Translation(Diyanet)

٢٦
Ona "Cennete gir" denince, "Keşke milletim Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını bilseydi!" demişti.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٧
Ona "Cennete gir" denince, "Keşke milletim Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını bilseydi!" demişti.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٨
Ondan sonra milleti üzerine gökten bir ordu indirmedik; zaten indirecek de değildik; sadece tek bir çığlık.. o kadar, hemen sönüp gittiler.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٩
Ondan sonra milleti üzerine gökten bir ordu indirmedik; zaten indirecek de değildik; sadece tek bir çığlık.. o kadar, hemen sönüp gittiler.

Turkish Translation(Diyanet)

٣٠
Kullara yazıklar olsun! Kendilerine hangi elçi gelse, onu alaya alıyorlardı.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders