يُبَصَّرُونَهُمۡۚ
يَوَدُّ
ٱلۡمُجۡرِمُ
لَوۡ
يَفۡتَدِي
مِنۡ
عَذَابِ
يَوۡمِئِذِۭ
بِبَنِيهِ
١١

Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.

— Turkish Translation(Diyanet)

70:12

وَصَٰحِبَتِهِۦ

وَأَخِيهِ

١٢

— Turkish Translation(Diyanet)

70:13

وَفَصِيلَتِهِ

ٱلَّتِي

تُـٔۡوِيهِ

١٣

— Turkish Translation(Diyanet)

70:14

وَمَن

فِي

ٱلۡأَرۡضِ

جَمِيعٗا

ثُمَّ

يُنجِيهِ

١٤

— Turkish Translation(Diyanet)

70:15

كـَلَّآۖ

إِنَّهَا

لَظَىٰ

١٥

Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.

— Turkish Translation(Diyanet)

70:16

نَزَّاعَةٗ

لِّلشَّوَىٰ

١٦

Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.

— Turkish Translation(Diyanet)

70:17

تَدۡعُواْ

مَنۡ

أَدۡبَرَ

وَتَوَلَّىٰ

١٧

Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.

— Turkish Translation(Diyanet)

70:18

وَجَمَعَ

فَأَوۡعَىٰٓ

١٨

Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır.

— Turkish Translation(Diyanet)

70:19