وَإِنَّ
رَبَّكَ
لَهُوَ
ٱلۡعَزِيزُ
ٱلرَّحِيمُ
١٩١

Rabbin şüphesiz güçlüdür, merhametlidir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:192

وَإِنَّهُۥ

لَتَنزِيلُ

رَبِّ

ٱلۡعَٰلَمِينَ

١٩٢

Şüphesiz Kuran Alemlerin Rabbinin indirmesidir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:193

نَزَلَ

بِهِ

ٱلرُّوحُ

ٱلۡأَمِينُ

١٩٣

Apaçık Arap diliyle, uyaranlardan olman için onu Cebrail senin kalbine indirmiştir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:194

عَلَىٰ

قَلۡبِكَ

لِتَكُونَ

مِنَ

ٱلۡمُنذِرِينَ

١٩٤

Apaçık Arap diliyle, uyaranlardan olman için onu Cebrail senin kalbine indirmiştir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:195

بِلِسَانٍ

عَرَبِيّٖ

مُّبِينٖ

١٩٥

Apaçık Arap diliyle, uyaranlardan olman için onu Cebrail senin kalbine indirmiştir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:196

وَإِنَّهُۥ

لَفِي

زُبُرِ

ٱلۡأَوَّلِينَ

١٩٦

O, daha öncekilerin kitabında da zikredilmiştir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:197

أَوَلَمۡ

يَكُن

لَّهُمۡ

ءَايَةً

أَن

يَعۡلَمَهُۥ

عُلَمَٰٓؤُاْ

بَنِيٓ

إِسۡرَٰٓءِيلَ

١٩٧

İsrailoğulları bilginlerinin bunu bilmeye bir delilleri yok muydu?

— Turkish Translation(Diyanet)

26:198

وَلَوۡ

نَزَّلۡنَٰهُ

عَلَىٰ

بَعۡضِ

ٱلۡأَعۡجَمِينَ

١٩٨

Biz Kuran'ı Arapça bilmeyen kimselerden birine indirseydik de o bunları okusaydı yine de ona inanmazlardı.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:199

فَقَرَأَهُۥ

عَلَيۡهِم

مَّا

كَانُواْ

بِهِۦ

مُؤۡمِنِينَ

١٩٩

Biz Kuran'ı Arapça bilmeyen kimselerden birine indirseydik de o bunları okusaydı yine de ona inanmazlardı.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:200

كَذَٰلِكَ

سَلَكۡنَٰهُ

فِي

قُلُوبِ

ٱلۡمُجۡرِمِينَ

٢٠٠

Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.

— Turkish Translation(Diyanet)

İpucu: ile gezinmeyi deneyinctrlK

Notes placeholders

وَإِنَّرَبَّكَلَهُوَٱلۡعَزِيزُٱلرَّحِيمُ١٩١

وَإِنَّ
رَبَّكَ
لَهُوَ
ٱلۡعَزِيزُ
ٱلرَّحِيمُ
١٩١