٦١

Gökte burçlar vareden, orada ışık saçan güneş ve aydınlatan ayı yaratan Allah, yücelerin yücesidir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٦٢
İbret almak veya şükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren O'dur.

— Turkish Translation(Diyanet)

٦٣
Rahman'ın kulları yeryüzünde mütevazı yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman onlara güzel ve yumuşak söz söylerler.

— Turkish Translation(Diyanet)

٦٤
Onlar, gecelerini Rableri için kıyama durarak ve secdeye vararak geçirirler.

— Turkish Translation(Diyanet)

٦٥
Onlar, "Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır; doğrusu onun azabı sürekli ve acıdır. Orası şüphesiz kötü bir yer ve kötü bir duraktır" derler.

— Turkish Translation(Diyanet)

٦٦
Onlar, "Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır; doğrusu onun azabı sürekli ve acıdır. Orası şüphesiz kötü bir yer ve kötü bir duraktır" derler.

— Turkish Translation(Diyanet)

٦٧
Onlar, sarfettikleri zaman ne israf ederler ne de cimrilik, ikisi arasında orta bir yol tutarlar.

— Turkish Translation(Diyanet)

٦٨
Onlar, Allah'ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarmazlar. Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar. Zina etmezler. Bunları yapan günaha girmiş olur.

— Turkish Translation(Diyanet)

٦٩
Kıyamet günü azabı kat kat olur, orada, alçaltılarak temelli kalır.

— Turkish Translation(Diyanet)

٧٠
Ancak tevbe eden, inanıp yararlı iş işleyenlerin, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet eder.

— Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders