٣١

Her peygamber için, böylece suçlulardan bir düşman ortaya koyarız. Doğruyu gösterici ve yardımcı olarak, Rabbin yeter.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٢
İnkar edenler: "Kuran ona bir defada indirilmeliydi" derler. Oysa Biz onu böylece senin kalbine yerleştirmek için azar azar indirir ve onu ağır ağır okuruz.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٣
Sana bir misal vermezler ki, Biz onun gerçeğini ve en iyi anlaşılanını sana vermemiş olalım.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٤
Cehennemde yüzü koyun toplanacak olanlar, işte onların yerleri en kötü ve yolları da en sapıktır.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٥
And olsun ki Musa'ya Kitap verdik, kardeşi Harun'u da kendisine vezir yaptık.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٦
"Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin" dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٧
Nuh milletini de, peygamberleri yalanladıkları zaman suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret kıldık. Zalimlere can yakıcı azap hazırlamışızdır.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٨
Ad, Semud milletleri ile Ress'lileri ve bunların arasında birçok nesilleri de yerle bir ettik.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٩
Her birine misaller vermiştik ama, dinlemedikleri için hepsini kırdık geçirdik.

— Turkish Translation(Diyanet)

٤٠
Bu putperestler and olsun ki, bela yağmuruna tutulmuş olan kasabaya uğramışlardı. Onu görmediler mi? Hayır; tekrar dirilmeyi ummuyorlardı.

— Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders