٣١

Bunların ardından başka nesiller varettik.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٢
Onlara aralarından: "Allah"a kulluk edin, O'ndan başka tanrınız yoktur, sakınmaz mısınız?" diyen bir elçi gönderdik.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٣
Onun, inkarcı ve ahirete kavuşmayı yalanlayan milletinin ileri gelenleri ki Biz onlara bu dünya hayatında nimet vermiştik şöyle dediler: "Bu, yediğinizden yiyen, içtiğinizden içen sizin gibi bir insandan başka birşey değildir."

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٤
"Kendiniz gibi bir insana itaat ederseniz hüsrana uğrayacağınızda hiç şüphe yoktur."

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٥
"Öldüğünüz, toprak ve kemik yığını olduğunuz zaman tekrar dirilmenizle sizi tehdit mi ediyor?"

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٦
"Oysa tehdit edildiğiniz şey ne kadar, hem de ne kadar uzak!"

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٧
"Hayat ancak bu dünyadakidir. Ölürüz ve yaşarız (kimimiz ölür kimimiz doğar); tekrar diriltilmeyiz."

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٨
"Bu, sadece Allah'a karşı yalan uyduranın biridir. Biz ona inanmayız."

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٩
O peygamber: "Rabbim! Beni yalancı saymalarına karşılık bana yardım et" dedi.

— Turkish Translation(Diyanet)

٤٠
Allah da: "Az sonra pişman olacaklar" buyurdu.

— Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders