فَمَنِ
ٱبۡتَغَىٰ
وَرَآءَ
ذَٰلِكَ
فَأُوْلَٰٓئِكَ
هُمُ
ٱلۡعَادُونَ
٣١

Bu sınırları aşmak isteyenler, işte onlar, aşırı gidenlerdir.

— Turkish Translation(Diyanet)

70:32

وَٱلَّذِينَ

هُمۡ

لِأَمَٰنَٰتِهِمۡ

وَعَهۡدِهِمۡ

رَٰعُونَ

٣٢

Emanetlerini ve sözlerini yerine getirenler,

— Turkish Translation(Diyanet)

70:33

وَٱلَّذِينَ

هُم

بِشَهَٰدَٰتِهِمۡ

قَآئِمُونَ

٣٣

Şahidliklerini gereği gibi yapanlar,

— Turkish Translation(Diyanet)

70:34

وَٱلَّذِينَ

هُمۡ

عَلَىٰ

صَلَاتِهِمۡ

يُحَافِظُونَ

٣٤

Namazlarına riayet edenler,

— Turkish Translation(Diyanet)

70:35

أُوْلَٰٓئِكَ

فِي

جَنَّٰتٖ

مُّكۡرَمُونَ

٣٥

İşte onlar, cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.

— Turkish Translation(Diyanet)

70:36

فَمَالِ

ٱلَّذِينَ

كَفَرُواْ

قِبَلَكَ

مُهۡطِعِينَ

٣٦

İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?

— Turkish Translation(Diyanet)

70:37

عَنِ

ٱلۡيَمِينِ

وَعَنِ

ٱلشِّمَالِ

عِزِينَ

٣٧

İnkar edenlere ne oluyor, sana doğru sağdan soldan topluluklar halinde koşuşuyorlar?

— Turkish Translation(Diyanet)

70:38

أَيَطۡمَعُ

كُلُّ

ٱمۡرِيٕٖ

مِّنۡهُمۡ

أَن

يُدۡخَلَ

جَنَّةَ

نَعِيمٖ

٣٨

Onlardan herbiri nimet bahçesine konulacağını mı umuyor?

— Turkish Translation(Diyanet)

70:39

كـَلَّآۖ

إِنَّا

خَلَقۡنَٰهُم

مِّمَّا

يَعۡلَمُونَ

٣٩

Hayır; doğrusu onları kendilerinin de bildikleri şeyden yaratmışızdır.

— Turkish Translation(Diyanet)

70:40

فَلَآ

أُقۡسِمُ

بِرَبِّ

ٱلۡمَشَٰرِقِ

وَٱلۡمَغَٰرِبِ

إِنَّا

لَقَٰدِرُونَ

٤٠

Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.

— Turkish Translation(Diyanet)

İpucu: ile gezinmeyi deneyinctrlK

Notes placeholders

فَمَنِٱبۡتَغَىٰوَرَآءَذَٰلِكَفَأُوْلَٰٓئِكَهُمُٱلۡعَادُونَ٣١

فَمَنِ
ٱبۡتَغَىٰ
وَرَآءَ
ذَٰلِكَ
فَأُوْلَٰٓئِكَ
هُمُ
ٱلۡعَادُونَ
٣١