ٱلَّذِينَ
يُكَذِّبُونَ
بِيَوۡمِ
ٱلدِّينِ
١١

Onlar, kıyamet gününü yalanlamış olanlardır.

— Turkish Translation(Diyanet)

83:12

وَمَا

يُكَذِّبُ

بِهِۦٓ

إِلَّا

كُلُّ

مُعۡتَدٍ

أَثِيمٍ

١٢

Oysa onu mütecaviz günahkardan başka kimse yalanlamaz.

— Turkish Translation(Diyanet)

83:13

إِذَا

تُتۡلَىٰ

عَلَيۡهِ

ءَايَٰتُنَا

قَالَ

أَسَٰطِيرُ

ٱلۡأَوَّلِينَ

١٣

Ona ayetlerimiz okunduğu zaman "Öncekilerin masalları" der.

— Turkish Translation(Diyanet)

83:14

كـَلَّاۖ

بَلۡۜ

رَانَ

عَلَىٰ

قُلُوبِهِم

مَّا

كَانُواْ

يَكۡسِبُونَ

١٤

Hayır, hayır; onların kazandıkları kalblerini paslandırıp körletmiştir.

— Turkish Translation(Diyanet)

83:15

كـَلَّآ

إِنَّهُمۡ

عَن

رَّبِّهِمۡ

يَوۡمَئِذٖ

لَّمَحۡجُوبُونَ

١٥

Hayır; doğrusu onlar o gün, Rablerinden yoksun kalacaklardır.

— Turkish Translation(Diyanet)

83:16

ثُمَّ

إِنَّهُمۡ

لَصَالُواْ

ٱلۡجَحِيمِ

١٦

Sonra onlar, şüphesiz, cehenneme gireceklerdir.

— Turkish Translation(Diyanet)

83:17

ثُمَّ

يُقَالُ

هَٰذَا

ٱلَّذِي

كُنتُم

بِهِۦ

تُكَذِّبُونَ

١٧

Sonra da: "yalanlayıp durduğunuz işte budur" denecektir.

— Turkish Translation(Diyanet)

83:18

كـَلَّآ

إِنَّ

كِتَٰبَ

ٱلۡأَبۡرَارِ

لَفِي

عِلِّيِّينَ

١٨

Ama iyilerin defteri yüksek katlardadır.

— Turkish Translation(Diyanet)

83:19

وَمَآ

أَدۡرَىٰكَ

مَا

عِلِّيُّونَ

١٩

O yüksek katların ne olduğunu sen bilir misin?

— Turkish Translation(Diyanet)

83:20

كِتَٰبٞ

مَّرۡقُومٞ

٢٠

O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitapdır.

— Turkish Translation(Diyanet)

İpucu: ile gezinmeyi deneyinctrlK

Notes placeholders

ٱلَّذِينَيُكَذِّبُونَبِيَوۡمِٱلدِّينِ١١

ٱلَّذِينَ
يُكَذِّبُونَ
بِيَوۡمِ
ٱلدِّينِ
١١