وَبُرِّزَتِ
ٱلۡجَحِيمُ
لِلۡغَاوِينَ
٩١

O gün cennet Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yaklaştırılır. Cehennem de azgınlara gösterilir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:92

وَقِيلَ

لَهُمۡ

أَيۡنَ

مَا

كُنتُمۡ

تَعۡبُدُونَ

٩٢

Onlara: "Allah'ı bırakıp taptıklarınız nerededir. Size yardım ediyorlar mı veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?" denilir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:93

مِن

دُونِ

ٱللَّهِ

هَلۡ

يَنصُرُونَكُمۡ

أَوۡ

يَنتَصِرُونَ

٩٣

Onlara: "Allah'ı bırakıp taptıklarınız nerededir. Size yardım ediyorlar mı veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?" denilir.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:94

فَكُبۡكِبُواْ

فِيهَا

هُمۡ

وَٱلۡغَاوُۥنَ

٩٤

Onlar, azgınlar ve İblis'in adamları, hepsi, tepetakla oraya atılırlar.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:95

وَجُنُودُ

إِبۡلِيسَ

أَجۡمَعُونَ

٩٥

Onlar, azgınlar ve İblis'in adamları, hepsi, tepetakla oraya atılırlar.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:96

قَالُواْ

وَهُمۡ

فِيهَا

يَخۡتَصِمُونَ

٩٦

Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.

— Turkish Translation(Diyanet)

26:97