٢٠١

"Rabbimiz! Bize dünyada iyiyi, ahirette de iyiyi ver, bizi ateşin azabından koru" diyenler vardır.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٠٢
İşte onlara, kazançlarından ötürü karşılık vardır. Allah hesabı çabuk görür.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٠٣
Allah'ı sayılı günlerde anın. Günahtan sakınan kimseye, acele edip, Mina'daki ibadeti iki günde bitirirse günah yoktur, geri kalsa da günah yoktur. Allah'tan sakının. O'nun katında toplanacağınızı bilin.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٠٤
Dünya hayatına dair konuşması senin hoşuna giden, pek azılı düşman iken, kalbinde olana Allah'ı şahid tutan, işbaşına geçince, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekin ve nesli yok etmeğe çabalayan insanlar vardır. Allah bozgunculuğu sevmez.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٠٥
Dünya hayatına dair konuşması senin hoşuna giden, pek azılı düşman iken, kalbinde olana Allah'ı şahid tutan, işbaşına geçince, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekin ve nesli yok etmeğe çabalayan insanlar vardır. Allah bozgunculuğu sevmez.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٠٦
Ona: "Allah'tan sakın" denince, gururu kendisine günah işletir, artık ona cehennem yetişir, ne kötü yataktır!..

Turkish Translation(Diyanet)

٢٠٧
İnsanlar arasında, Allah'ın rızasını kazanmak için canını verenler vardır. Allah kullarına karşı şefkatlidir.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٠٨
Ey İnananlar! Hep birden barışa girin, şeytana ayak uydurmayın, o sizin apaçık düşmanınızdır.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٠٩
Size belgeler geldikten sonra kayarsanız, biliniz ki Allah güçlüdür, Hakim'dir.

Turkish Translation(Diyanet)

٢١٠
Onlar, bulut gölgeleri içinde, Allah'ın azabının ve meleklerin tepelerine inip işin bitmesini mi bekliyorlar? Bütün işler Allah'a dönecektir.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders