٧١

Onlardan önce, evvelki ümmetlerin çoğu, and olsun ki sapıtmıştı.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٢
And olsun ki, içlerine uyarıcılar göndermiştik.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٣
Uyarıldığı halde yola gelmeyenlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak!

Turkish Translation(Diyanet)

٧٤
Allah'ın, O'na içten bağlanan kulları bunun dışındadır.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٥
And olsun ki, Nuh Bize seslenmişti de duasına ne güzel icabet etmiştik.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٦
Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٧
Ancak onun soyunu sürekli kıldık.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٨
Sonra gelenler içinde "Alemlerde, Nuh'a selam olsun" diye ona iyi bir ün bıraktık.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٩
Sonra gelenler içinde "Alemlerde, Nuh'a selam olsun" diye ona iyi bir ün bıraktık.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٠
İşte Biz iyi davrananları böyle mükafatlandırırız.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders