٨١

Siz bu sözü mü hor görüyorsunuz?

Turkish Translation(Diyanet)

٨٢
Rızkınıza şükredeceğiniz yere onu vereni mi yalanlıyorsunuz?

Turkish Translation(Diyanet)

٨٣
Kişinin canı boğaza dayanınca ve siz o zaman bakıp kalırken, Biz o kişiye sizden daha yakınızdır, ama görmezsiniz.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٤
Kişinin canı boğaza dayanınca ve siz o zaman bakıp kalırken, Biz o kişiye sizden daha yakınızdır, ama görmezsiniz.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٥
Kişinin canı boğaza dayanınca ve siz o zaman bakıp kalırken, Biz o kişiye sizden daha yakınızdır, ama görmezsiniz.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٦
Siz dirilip yaptıklarınıza karşılık görmeyecekseniz ve eğer bu sözünüzde samimi iseniz, o çıkmak üzere olan canı geri çevirsenize!

Turkish Translation(Diyanet)

٨٧
Siz dirilip yaptıklarınıza karşılık görmeyecekseniz ve eğer bu sözünüzde samimi iseniz, o çıkmak üzere olan canı geri çevirsenize!

Turkish Translation(Diyanet)

٨٨
Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٩
Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٠
Eğer defteri sağdan verilenlerden ise,

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders