٢١

O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitapdır.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٢
İyiler, şüphesiz, nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٣
İyiler, şüphesiz, nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٤
Onları, yüzlerindeki nimet pırıltısından tanırsın.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٥
Sonunda misk kokusu bırakan, ağzı kapalı saf bir içecekten içerler. İyi şeyler için yarışanlar, bunun için yarışsınlar.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٦
Sonunda misk kokusu bırakan, ağzı kapalı saf bir içecekten içerler. İyi şeyler için yarışanlar, bunun için yarışsınlar.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٧
Onun katkısı gözdelerin içtiği yüce kaynaktandır.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٨
Onun katkısı gözdelerin içtiği yüce kaynaktandır.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٩
Suçlular, şüphesiz, inanmış olanlara gülerlerdi.

Turkish Translation(Diyanet)

٣٠
Yanlarından geçtikleri zaman da birbirlerine göz kırparlardı.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders