٨١

Hayır; yine de öncekilerin dediklerini derler.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٢
Öncekiler: "Ölüp toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? And olsun ki biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka birşey değildir" demişlerdi.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٣
Öncekiler: "Ölüp toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? And olsun ki biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka birşey değildir" demişlerdi.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٤
De ki: "Biliyorsanız söyleyin, yer ve onda bulunanlar kimindir?"

Turkish Translation(Diyanet)

٨٥
"Allah'ındır" diyecekler, "Öyleyse ders almaz mısınız?" de.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٦
"Yedi göğün de Rabbi, yüce arşın da Rabbi kimdir?" de.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٧
"Allah'tır" diyecekler! "Öyleyse O'na karşı gelmekten sakınmaz mısınız?" de.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٨
"Biliyorsanız söyleyin her şeyin hükümranlığı elinde olan, barındıran fakat himayeye muhtaç olmayan kimdir?"

Turkish Translation(Diyanet)

٨٩
"Allah'tır" diyecekler; "Öyleyse nasıl aldanıyorsunuz" de.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٠
Hayır; Biz onlara gerçeği getirdik ama, onlar yalancıdırlar.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders