٢١

Ehli hayvanlarda size ders vardır; onlardan çıkan sütten size içiririz; onlarda daha birçok menfaatiniz vardır. Onlardan yersiniz.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٢
Hem onların ve hem de gemilerin üzerinde taşınırsınız.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٣
And olsun ki Nuh'u milletine gönderdik; onlara: "Ey milletim! Allah'a kulluk edin; O'ndan başka tanrınız yoktur; sakınmaz mısınız?" dedi.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٤
Milletinin inkarcı ileri gelenleri: "Bu, sizin gibi bir insandan başka birşey değildir. Sizden üstün olmak istiyor. Allah dilemiş olsaydı melekler indirirdi. İlk atalarımızdan beri böyle birşey işitmedik. Bu adamda nedense biraz delilik var, bir süreye kadar onu gözetleyin" dediler.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٥
Milletinin inkarcı ileri gelenleri: "Bu, sizin gibi bir insandan başka birşey değildir. Sizden üstün olmak istiyor. Allah dilemiş olsaydı melekler indirirdi. İlk atalarımızdan beri böyle birşey işitmedik. Bu adamda nedense biraz delilik var, bir süreye kadar onu gözetleyin" dediler.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٦
Nuh: "Rabbim! Beni yalanlamalarına karşılık bana yardım et" dedi.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٧
Bunun üzerine ona şöyle vahyettik: "Nezaretimiz altında, sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap; buyruğumuz gelip tandırdan sular kaynayınca her cinsten birer çifti ve aleyhine hüküm verilmiş olanın dışında kalan çoluk çocuğunu alıp gemiye bindir. Haksızlık yapanlar için Bana baş vurma, çünkü onlar suda boğulacaklardır."

Turkish Translation(Diyanet)

٢٨
Ey Nuh! Sen ve beraberindekiler gemiye yerleşince: "Bizi zalim milletten kurtaran Allah'a hamdolsun" de.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٩
"Rabbim! Beni mübarek bir yere indir. Sen indirenlerin en iyisisin" de.

Turkish Translation(Diyanet)

٣٠
Doğrusu bunlarda dersler vardır. Biz şüphesiz insanları denemekteyiz.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders