٩١

Allah çocuk edinmemiştir; O'nun yanında hiçbir tanrı yoktur, olsaydı, her tanrı kendi yarattığı ile beraber gider ve birbirinden üstün olmağa çalışırlardı. Allah onların vasıflandırdıklarından münezzehtir.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٢
O, görülmeyeni de, görüleni de bilir. Koştukları ortaklardan yücedir.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٣
De ki: "Rabbim! Onların tehdit olundukları şeyi bana mutlaka göstereceksen, o zaman beni zalim milletin içinde bulundurma Yarabbi."

Turkish Translation(Diyanet)

٩٤
De ki: "Rabbim! Onların tehdit olundukları şeyi bana mutlaka göstereceksen, o zaman beni zalim milletin içinde bulundurma Yarabbi."

Turkish Translation(Diyanet)

٩٥
Biz onlara vadettiğimizi sana elbette gösterebiliriz.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٦
Kötülüğü en iyi ile sav. Onların vasıflandırmalarını Biz daha iyi biliriz.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٧
De ki: "Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından Sana sığınırım."

Turkish Translation(Diyanet)

٩٨
"Rabbim! Yanımda bulunmalarından da Sana sığınırım."

Turkish Translation(Diyanet)

٩٩
Onlardan birine ölüm gelince: "Rabbim! Beni geri çevir, belki, yapmadan bıraktığımı tamamlar, iyi iş işlerim" der. Hayır; bu söylediği sadece kendi lafıdır. Tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel vardır.

Turkish Translation(Diyanet)

١٠٠
Onlardan birine ölüm gelince: "Rabbim! Beni geri çevir, belki, yapmadan bıraktığımı tamamlar, iyi iş işlerim" der. Hayır; bu söylediği sadece kendi lafıdır. Tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel vardır.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders