٢١

Sonra baktı;

Turkish Translation(Diyanet)

٢٢
Sonra kaşlarını çattı, suratını aştı;

Turkish Translation(Diyanet)

٢٣
Sonra da sırt çevirip büyüklük tasladı.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٤
"Bu sadece öğretilegelen bir sihirdir. Bu Kuran yalnızca bir insan sözüdür" dedi.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٥
"Bu sadece öğretilegelen bir sihirdir. Bu Kuran yalnızca bir insan sözüdür" dedi.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٦
İşte bu adamı yakıcı bir ateşe yaslayacağım.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٧
Yakıcı ateşin ne olduğunu sen nerden bilirsin?

Turkish Translation(Diyanet)

٢٨
O, ne geri bırakır ne de azabdan vazgeçer.

Turkish Translation(Diyanet)

٢٩
İnsanın derisini kavurur;

Turkish Translation(Diyanet)

٣٠
Orada ondokuz bekçi vardır.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders