٢١

Hazinesi Bizim katımızda olmayan hiçbir şey yoktur. Biz onu ancak belli bir ölçüye göre indiririz.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٢
Rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik; yukarıdan su indirdik de sizi onunla suladık. Yoksa siz onu toplayamazdınız.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٣
Doğrusu dirilten ve öldüren Biziz; hepsinin gerisinde de Biz kalırız.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٤
And olsun ki, sizden önce geçenleri biliriz; and olsun ki, geri kalanları da biliriz.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٥
Doğrusu Rabbin onları diriltip bir araya getirecektir. Şüphesiz O Hakim'dir, Herşeyi Bilen'dir.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٦
And olsun ki, insanı kuru balçıktan, işlenebilen kara topraktan yarattık.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٧
Cinleri de, daha önce, dumansız ateşten yarattık.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٨
'Rabbin meleklere: "Ben, balçıktan, işlenebilen kara topraktan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan üflediğimde ona secdeye kapanın" demişti.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٩
'Rabbin meleklere: "Ben, balçıktan, işlenebilen kara topraktan bir insan yaratacağım. Onu yapıp ruhumdan üflediğimde ona secdeye kapanın" demişti.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٠
Bunun üzerine, İblis'in dışında bütün melekler hemen secde ettiler. O, secde edenlerle beraber olmaktan çekindi.

— Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders