٢١

"Bana inanmazsanız, başımdan çekilin."

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٢
Bunlar, suçlu bir millet olduğu için, Rabbine yardım etmesi için yalvardı.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٣
Allah da şöyle buyurdu: "Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip olunacaksınız."

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٤
"Denizi sakin iken geride bırak, doğrusu onlar suda boğulacak bir ordudur."

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٥
Orada nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, eğlenip durdukları nimetler bırakmışlardı.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٦
Orada nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, eğlenip durdukları nimetler bırakmışlardı.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٧
Orada nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, eğlenip durdukları nimetler bırakmışlardı.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٨
Bu böyledir; onları başka bir millete miras bıraktık.

— Turkish Translation(Diyanet)

٢٩
Gök ve yer, onlar için gözyaşı dökmedi, onlar erteye bırakılmamışlardı.

— Turkish Translation(Diyanet)

٣٠
And olsun ki, İsrailoğullarını, azgın bir zorba olan Firavun'un alçaltıcı azabından kurtardık.

— Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders