٩١

O da onların tanrılarına gizlice yönelip: "Sundukları yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konuşmuyor musunuz?" dedi.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٢
O da onların tanrılarına gizlice yönelip: "Sundukları yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konuşmuyor musunuz?" dedi.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٣
Sonunda, üzerlerine yürüyüp kuvvetle vurdu.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٤
Bunun üzerine putperestler koşarak ona geldiler.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٥
İbrahim onlara şöyle söyledi: "Yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa sizi de, yonttuklarınızı da Allah yaratmıştır."

Turkish Translation(Diyanet)

٩٦
İbrahim onlara şöyle söyledi: "Yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa sizi de, yonttuklarınızı da Allah yaratmıştır."

Turkish Translation(Diyanet)

٩٧
Putperestler: "Onun için bir yapı yapın da onu oradan ateşin içine atın" dediler.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٨
Ona düzen kurmak istediler, ama Biz onları altettik.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٩
İbrahim: "Doğrusu ben Rabbim uğrunda sizi bırakıp gidiyorum; O beni doğru yola eriştirir" dedi.

Turkish Translation(Diyanet)

١٠٠
"Rabbim! Bana iyilerden olacak bir çocuk ver" diye yalvardı.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders