٧١

Onu da, Lut'u da, alemler için kutsal kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٢
İbrahim'e, buna ilaveten İshak ve Yakub'u da verdik, her birini iyi kimseler kıldık.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٣
Onları, buyruğumuz altında insanları doğru yola götüren önderler yaptık; onlara, iyi işler yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Onlar, bize kulluk eden kimselerdi.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٤
Lut'a da hüküm ve ilim verdik; onu, çirkin işler işleyen kasabadan kurtardık. Doğrusu onlar yoldan çıkmış kötü bir milletti.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٥
Lut'u rahmetimizin içine aldık; doğrusu o iyilerdendi.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٦
Nuh da daha önceleri Bize yalvarmıştı, onun duasını kabul edip, kendisini ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtardık.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٧
Ayetlerimizi yalanlayan millete karşı ona yardım ettik. Doğrusu onlar fena bir milletti, hepsini suda boğduk.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٨
Davud ve Süleyman da milletin koyunlarının yayıldığı bir ekin hakkında hüküm veriyorlarken, Biz onların hükmüne şahiddik.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٩
Süleyman'a bu meselenin hükmünü bildirmiştik; her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile beraber tesbih etsinler diye dağları ve kuşları buyruk altına aldık. Bunları Biz yapmıştık.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٠
Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükreder misiniz?

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders