٩١

Ahitleştiğiniz zaman Allah'ın ahdini yerine getirin. Allah'ı kendinize kefil kılarak sağlama bağladığınız yeminleri bozmayın. Allah yaptıklarınızı şüphesiz bilir.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٢
Bir ümmetin diğerinden daha çok olmasından ötürü, aranızdaki yeminleri bozarak, ipliğini iyice eğirip katladıktan sonra bozan kadın gibi olmayın. Allah onunla sizi dener. And olsun ki, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size kıyamet günü açıklar.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٣
Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Ama O, istediğini saptırır, istediğini doğru yola eriştirir. İşlediklerinizden, and olsun ki, sorumlu tutulacaksınız.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٤
Birbirinizi aldatmak için yemin etmeyin ki, bu yüzden sağlamca yere basmakta olan ayak sürçebilir; Allah yolundan alıkoymanıza karşılık kötü bir azap tadarsınız ve (ahirette de) büyük bir azaba uğrarsınız.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٥
Allah'ın ahdini hiçbir değere değişmeyin. Eğer bilirseniz, Allah katında olan sizin için daha iyidir.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٦
Sizde olanlar tükenir ama, Allah katında olanlar sonsuzdur, tükenmez. Sabredenlere ecirlerini, yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٧
Kadın, erkek, inanmış olarak kim iyi iş işlerse, ona hoş bir hayat yaşatacağız. Ecirlerini yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٨
Kuran okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.

Turkish Translation(Diyanet)

٩٩
Doğrusu şeytanın, inananlar ve yalnız Rablerine güvenenler üzerinde bir nüfuzu yoktur.

Turkish Translation(Diyanet)

١٠٠
O'nun nüfuzu sadece, O'nu dost edinenler ve Allah'a ortak koşanlar üzerindedir.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders