٧١

Lut: "Alacaksanız, işte benim kızlarım" dedi.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٢
Senin hayatına and olsun ki, onlar sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlardı.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٣
Tanyeri ağarırken, çığlık onları yakalayıverdi.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٤
Memleketlerini alt üst ettik, üzerlerine sert taş yağdırdık.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٥
Bunda, görebilen insanlar için ibretler vardır.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٦
O şehrin kalıntıları işlek yollar üzerinde hala durmaktadır.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٧
Bunda inananlar için ibret vardır.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٨
Eykeliler de, şüphesiz zalim kimselerdi.

Turkish Translation(Diyanet)

٧٩
Bunun için onlardan da öç aldık. Hala her iki memleket de işlek bir yol üzerindedirler.

Turkish Translation(Diyanet)

٨٠
And olsun ki, Hicr halkı peygamberi yalanlamışlardı.

Turkish Translation(Diyanet)

Notes placeholders